Master Milli Atlet Şensoy Çifti: Madalyalarla Örnek Bir Yaşamın İzinde

Antalya’da yaşayan şampiyon master milli atletler 80 yaşındaki Çiçek Solon Şensoy ile 85 yaşındaki eşi Oktay Şensoy, pistlerde kazandıkları başarılarla gençlere örnek oluyor.

Bilinmeyen Madalya Sayısı: Sporun İçinde Bir Yaşam Tarzı

Bugüne kadar katıldıkları ulusal ve uluslararası yarışmalarda birçok şampiyonlukları, dereceleri bulunan Şensoy çifti, Polonya’da gelecek yılın mart ayında yapılması planlanan Masterler Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası’na yeni başarılar için hazırlanıyor. Ancak bu muazzam başarılarının ardında, "Madalyalarımızın sayısını bilmiyoruz" diyen Çiçek Solon Şensoy ve Oktay Şensoy’un azimli bir yaşam tarzı yatıyor.
Çiçek Solon Şensoy, Haziran ayında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Spor Yönetimi Bölümü’nden mezun olmuş ve yaptığı açıklamada, "Eşimle birlikte atletizm pistlerinde kazandığımız derecelerin sayısını bilemiyorum. Güllede, 100 metrede rekorlarım var. Bunlar 80 yaş rekorları. Rekor kırmak, şampiyon olmak yetmiyor. Hep daha iyi dereceyi elde etmeyi istiyoruz. Sporun bizim hayatımızdaki yeri hep ön planda. Bütün yaşamımız beslenmemizden, sağlık kontrolüne kadar hepsi spora endekslenmiş durumunda." şeklinde konuştu.
Madalyalarının evlerini süslediğini dile getiren Şensoy, "Gençlere örnek olabiliyorsak ne mutlu bize. Madalyalarımızın sayısını bilmiyoruz. Madalyalar evimizi, örnek olmak kalbimizi süslüyor. Bizi görenler spora başlıyor. 7-8 yaşındaki çocuklar bile örnek alıyor. O da mutluluk verici." dedi.

Yaşın Engellemediği Tutku: Şensoy Çifti’nin Atletizm Serüveni

Çift, atletizme olan bağlılıklarını yıllar önce keşfetti ve hala aynı heyecanı taşıyor. Şensoy, 1965’te koşmaya başladığını, her yarışta ilk günkü heyecanı yaşadığını, depara kalkarken bacaklarının titrediğini söyledi. Oktay Şensoy da yıllardır eşiyle yarışmalara katılmanın gururunu yaşadığını anlattı.
Masterler Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası için hazırlıkları sıkı tuttuklarını vurgulayan Şensoy, şöyle konuştu: "Daha önce koşarken kalp krizi geçirdiğim ve bypass olduğum için bu sezon koşuyu bıraktım. Şimdilerde sadece yürüyüş yarışlarında mücadele ediyorum. Benim 5, 20 kilometre yürürken sarf ettiğim eforu, eşim 18 saniyede 100 metrede, 200 metrede yapıyor. Eşimle gittiğimiz her yarışmada aynı heyecanı yaşıyoruz."
Doktorların kendisine kalp kaslarının ve ciğerlerinin çok kuvvetli olduğunu söylediğini aktaran Şensoy, herkese düzenli spor yapmayı, sağlıklı beslenmeyi ve uyku düzenlerini bozmamayı tavsiye etti.
Master milli atlet Şensoy çifti başarılarıyla örnek oluyor: Madalyalarımızın sayısını bilmiyoruz. Bu muhteşem çift, sporun yaşam biçimi olduğunu ve yaşın sadece bir sayı olduğunu kanıtlıyor. Gençler için ilham kaynağı olan Çiçek Solon Şensoy ve Oktay Şensoy’un hikayesi, sporun ne kadar güçlü bir birleştirici olduğunu gösteriyor. Onlar, yaşın ve fiziksel sınırların spor yapmaktan alıkoyamayacağı bir tutkunun yaşayan kanıtıdır.

Spor Tutkunları için İlginç Bilgiler

Atletizmde atlama nedir?

Atletizmde, atlamalar genellikle dört temel branşta gerçekleşir: üç adım atlama, uzun atlama, sırıkla atlama, ve yüksek atlama. Bu atlama yarışmalarının ikisi, yani üç adım atlama ve uzun atlama, yüksek sürat koşuları gibi, rüzgar ölçümü ile yapılan yarışmalardır. Atlama branşları, atletlerin belirli bir mesafeyi veya yüksekliği aşmayı hedeflediği, heyecan dolu disiplinlerdir.

Hangi atma branşında sporcu isterse atışını eldiven kullanarak yapabilir?

Atletizmde, hangi atma branşında sporcular eldiven kullanarak atış yapabilirler? Bu olanak Cirit Atma branşıyla sınırlıdır. Cirit atma sporunda, sporcular eldiven kullanarak ciriti fırlatma hakkına sahiptirler. Bu özellik, atletlerin ciriti daha iyi kavramalarına ve daha uzak mesafelere fırlatmalarına yardımcı olabilir.

Yüksek atlamada yarışmacının atlama süresi kaç dakikadır?

Yüksek atlama ve sırıkla atlama branşlarında sporcuların atlama süresi ne kadardır? Her iki disiplinde de, atletlere atlama yapma hakkı tanınan süre 1 dakikadır. Ancak, çıta yeni bir yüksekliğe kaldırılıncaya kadar bu süre değişmez. Böylece atletler, yeni bir zorlukla karşılaştıklarında kendilerini hazırlayabilirler.

Ülkemizde ilk atletizm faaliyetleri nerede başlamıştır?

Ülkemizde atletizm faaliyetleri, 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıktı. İstanbul’da, Kurtuluş Kulübü (Tatavla Kulübü, 1896) bünyesinde atletizm faaliyetleri başladı. Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik yapan Curel, Kağıthane’de öğrencileri arasında yarışmalar düzenleyerek atletizmi tanıtan ilk kişi oldu. Bu dönem, Türkiye’de atletizmin köklerinin atıldığı zaman olarak önemli bir rol oynar.